MEHMET DEMİRKOL (FANATİK) - Ghezzal’sız neredeyse ‘Souza-Atiba birlikte oynar mı?’ tartışması bile çıkabileceğini gördük. Hemen herkes vasata iniverdi. Her ne kadar kötü oynamasa da, N'Sakala penaltıda yaptığına benzer işler yapma konusunda maç boyunca eksik kaldı. Ceza sahası içine üzerine ekstra adam olarak girme konusunda Rıdvan’ın yapabildikleri daha yüksek. Rosier’in de alışıldık bindirme etkinliği yoktu. Bol orta yaptılar ve çok top kaybettiler. İlginç olan Beşiktaş’ın bu kez alan da bulabilmesine rağmen posizyon yakalamakta zorlanmasıydı. Larin santrfora Hasiç desteğe geldikten sonra da genel anlamda kalabalığa orta yapmanın ötesine geçemediler. Sonra 2. penaltı geldi. Miguel Lopez’in 2. kontrolsüz hareketiyle gelen penaltıda N'Sakala’nın altı pasa kadar girişi başından bu yana yapılması gereken organizasyonun sonunda geldi. Gerçekten kötü bir oyunun sonunda gelen galibiyeti küçümsememek lazım. Hücum edemezsen bile savunmanı bu kadar sağlam tutabilmek bu ligde her zaman iş yapar.
ATTİLA GÖKÇE (MİLLİYET) - Bazen heyecan önemli bir motivasyon kaynağıdır. Puan cetveline baktıklarında Beşiktaşlı futbolcular, Kayseri’de kazandıkları takdirde lider olabileceklerini gördüler. Heyecanlandılar. Acaba yeterince motive oldular mı? Kendilerini bu maçı kazanmak üzere hazırladılar mı? Bireysel performans ve takım oyununda hedeflerine uygun bir maç çıkardılar mı? Hayır. Aboubakar ve Ghezzal’ı adeta mumla aradılar. Heyecan telaşa dönüştü, top kayıplarıyla, düşük tempolu mücadele iki penaltıya neden oldu. İlkini kaçıran Beşiktaş, ikincide N’Koudou ile golü, Hasiç’le ikinciyi attı ve unuttuğu liderliği yeniden tattı.
OKTAY DERELİOĞLU (TAKVİM) - Beşiktaş belki ilk dakikalarda kazandığı penaltıyı gol çevirse maçın gidişatını değişebilirdi. Çünkü karşısında 11 kişiyle kapanan ve sadece savunmayı düşünen bir Kayserispor vardı. Buna karşın Beşiktaş da hiç üretemedi. Kayseri çok gömüldü, 'gel' dedi Beşiktaş'a ama Beşiktaş'ın gidecek hali yoktu. Atiba, Mensah, Josef hiçbir şekilde hareket edemedi. Fiziki anlamda güçsüz bir Beşiktaş vardı sahada. Kenarlar da hiç çalışmadı. Rossier ve Nsakala hiç gelemedi kanattan. Ceza sahasına kümelenen takımı kenarlardan açarsın ama o hamle gelmedi bir türlü. Eğer VAR sistemi olmasa bu maç 0-0 bitecekti. Miguel Lopes itiraz ediyor bir de. Pozisyon net penaltı! Bir savunmacı orada niye kayar! Kayserispor gibi takımları anlayamıyorum. 1 puanı alsan ne olacak! Ne avantaj getirecek? Böyle bir Beşiktaş'ı bulmuşken bu maçtan 3 puan almalılardı. Beşiktaş sonuç olarak, büyük takım kimliğiyle çok kötü oynadığı bir maçı kazanmasını bildi..
DENİZ ÇOBAN (FANATİK) - Maçta Beşiktaş lehine iki defa penaltı düdüğü çalındı. 10. dakikada Kayserili Lopes, dikkatsiz bir şekilde N'Koudou'ya kaydı ve topa temas edemeyerek rakibini düşürdü. Sana göre bana göre bir karardı ancak ben de penaltı kararının doğru olduğunu düşünüyorum. Penaltıdan önce Souza’nın Campanharo’ya faul yaptığı itirazları oldu ancak Beşiktaşlı oyuncunun rakibine faulü gerektirecek bir hareketi yoktu. Buradaki devam kararı da doğruydu. 85. dakikada Lopes, N’Sakala mücadelesine hakem devam demişti ancak VAR devreye girince penaltı kararı çıktı. Lopes gecikmeli hamlesi neticesinde rakibini düşürdü. Merkez Hakem Kurulu bu tür gecikmeli müdahaleleri mutlak penaltı verilmesini istiyor. Dolayısıyla hakemlerin penaltı kararına yanlış oldu diyemem. Bu pozisyona “VAR müdahale etmeli miydi?” diye sorarsanız, balans o kadar bozuldu ki neye müdahale edilir, neye müdahale edilemez artık anlayamaz olduk.
ALİ ECE (FANATİK) - İlk 45 dakika o kadar çok oyuncunun yerde kalmasıyla geçti ki bir yatak firması canlı reklam verse, cirosunu katlardı! En değerli hücum silahları Aboubakar ve Ghezzal’ın yokluğunda Beşiktaş yüzde 72 oranda topa sahip olarak tamamladığı ilk yarıda sadece 10 kez rakip ceza alanında topla buluşabildi. Bunun sebeplerinden birisi şüphesiz Güven Yalçın’ın 45 dakikada 12 kez buluştuğu topu 10 kez kaybetmesiydi. Beşiktaş Aboubakar oynadığı zamanki gibi önde topu tutamadı, yeteri kadar pozisyon üretemedi. Bu devredeki en net pozisyon tabii ki Mensah’ın kaçırdığı penaltıydı. Welinton bir kez daha çok sağlam bir performans sergiledi. N’Koudou en kritik anda penaltıyı gole çevirmekle kalmadı, penaltı öncesi N’Sakala’ya çıkardığı top gibi birkaç pozisyonda dar alan becerilerinin zaman zaman ne kadar değerli katkı sunabileceğini gösterdi. Beşiktaş’ın en çok gol atan oyuncusu Aboubakar ve en çok asist yapan oyuncusu Ghezzal istatistiklerin ötesinde takıma ofansif açıdan çok büyük değer katan oyuncu profilleri. Onların yokluğunda Beşiktaş’ın zorlanması doğal, altın ikili yokken alınan 3 puan ise altından bile değerli.
SERDAR ALİ ÇELİKLER (HABERTÜRK) - Sıra dışı yıldızı olmayan, problem çözebilen tek oyuncusunu transferin son gününün son dakikasında kadrosuna katabilen, alternatifi olmayan sağ bekini ligin başında kullanamayan; en önemli futbolcusu ve alternatifsiz olan santraforu da yokken lider olan bir takım varsa orada başarı teknik adamındır. 2020 takvim yılında en çok puan toplayan takım Beşiktaş ise, maç başına puan ortalaması 2'nin üzerinde olan tek takım Yalçın'lı Beşiktaş ise burada ancak ciddi bir teknik direktör başarısından söz edilir. Bu anlamda puan olarak Yalçın'lı Beşiktaş'ın lider olması önemli bir başarıdır. Mensah/Atiba/Josef gibi atletik ama yetenekleri kısıtlı orta saha oyuncularıyla; N'Koudu/Gökhan Töre gibi sakatlık problemleri olan isimlerle problemli stoperlerle, genç kalecileriyle lider olan Beşiktaş için yönetimin Sergen Yalçın'a teşekkür etmesi lazım. Sadece teşekkürle kalmayıp Ocak transfer döneminde 2 tane sağlam 11 oyuncu alması gerek.
UĞUR MELEKE (HÜRRİYET) - Dün Aboubakar’ın yokluğunda ilk bir saat sahada kalan Güven de maalesef çok iyi bir form seviyesinde değil. Eski çevikliği yok, hatta hantallık sınırında. Kendine güvenini kaybetmiş; 43’te Larin’in ona tepkisine bakarsak, arkadaşlarının güvenini de yitirmenin kıyısında... Dün ilk 45’te 15 kez topla buluştu, bunların 10’unu kaybetti. Ve Beşiktaş’ın bu devrede yüzde 72 ile topa sahip olup hiçbir şey üretememesinde başroldeydi. Başka birçok hoca onu devre arasında değiştirirdi, Sergen Yalçın 15 dakika daha sabretti. Hatta bence biraz da geç kaldı Güven değişikliği için. Son yarım saatte değişiklikler geldi: Hasic sağa, Larin en uca geçtiler önce. Ardından Necip’in girişiyle Nkoudou’nun hücum bindirmeleri arttı, penaltıyı da oradan çıkardı siyah beyazlılar. Ve pek de iyi oynamadıkları, kilitlenen oyunu çözmekte güçlük çektikleri bir günü 3 puan ve liderlikle kapattılar. Aboubakar sanırım artık futbola dönüyor ancak Ocak transfer döneminde Beşiktaş, Kamerunlu’ya alternatif olabilecek bir santrfor bulabilirse Sergen Yalçın’ın eli bir miktar rahatlar bence.
ALİ GÜLTİKEN (SABAH) - Orta alanda Mensah'la oynama düşüncesi de bu kadar kapalı defansta karşılığını bulmadı. Çünkü Mensah alan oyuncusu, topla dripling yapan bir oyuncu ama bu kadar sıkışık defanslarda zorlanması normal. Kaçırdığı erken penaltı doğal olarak Mensah'ı oyundan da kopardı. Fakat Beşiktaş'ın oynama inadından vazgeçmeyişi, kazanma inadı, oyunu kanatlardan zorlama isteği N'Koudou'nun ayağından kazandığı penaltı ile karşılığını buldu. Hasic'in bulduğu ikinci golle de maç boyunca ortaya koyduğu liderlik isteğine ulaştı.