Levent Tüzemen (Sabah) - Futbolda çok koşmak önemli değil... Doğru koşmak ve doğru pozisyon almak daha değerlidir... Fatih Terim, ilk yarıda çok top kaptıran, boş koşan, çalışıyormuş gibi görünmesine rağmen etkisiz oynayan Kerem'i çıkarıp Barış Alper'i oyuna aldı ve hücumun sağına monte etti. Bu hamle Galatasaray'ın bütün yüzündeki kırışıklıkları giderdi. Oysa ilk yarıda tempo yapamayan, mücadele olarak etkisiz kalan, Randers'in top yapmasına izin veren bir Galatasaray izledik. Muslera ve defansın ortak hatası sonucu rakibin yaptığı ilk atak gol oldu. Galatasaray'ın tek olumlu hamlesi Diagne'nin direkten dönen şutuydu. Barış Alper'in girişiyle Galatasaray hücumda öyle bir baskı kurdu ki 15 dakika içinde iki gol atarken sayısız da pozisyonlar üretti. Neredeyse Galatasaray bir dakikaya iki pozisyon sığdırdı. Alper'in koşu stili, pozisyon bilgisi, topla yaptığı dripling göz kamaştırdı. Terim rekabeti sever, formayı adaletli dağıtır. İzlediğim Alper özel performanslarıyla ilk 11'de olmalıdır. Galatasaray'ın orta sahasını tüm sezon Taylan-Berkan ikilisi taşıyamaz. Galatasaray, mutlaka Gedson Fernandes tipi bir oyuncu almalıdır.
Bülent Timurlenk (Sabah) - Galatasaray'ın son 10 gününü "İyi-Kötü-Çirkin" diye okumayı deneyelim. İyi ve kötü olan Kerem; çirkinlik de Marcao'nun takım arkadaşına saldırısı… St. Johnstone eşleşmesinde turu getiren genç oyuncunun son iki maçta verimsiz oyunu, rakibe kontratak fırsatı veren top kayıpları dün ona kol kanat geren Fatih Terim'in de sabrını taşırdı. Babel solda, Kerem sağda başlamış, Feghouli forvet arkasında takım liderliğine soyunmuştu. Golden sonra 10 dakika kendine gelemedi sarı kırmızılı takım. O dakikalarda Kerem'i sola atıp, Fegouli'yi sağa çekip, Babel'i Diagne'nin arkasına atabilirlerdi ama asıl problem orta sahada Berkan ve Taylan'ın çok koşan ama az düşünen futbollarıydı. İkinci 45'te Kerem'in yerine oyuna giren Barış Alper güçlü fiziği ve çizgiyi çok iyi kullanan oyunuyla dengeleri değiştirdi. Bu maçtan ders çıkarması gereken ilk isim de Kerem Aktürkoğlu… Ayakların yerden yersiz ve erken kesildiğinde bir bakmışsın kulübedesin…
Osman Şenher (Milliyet) - Gününde olmayan Kerem’i dışarı alarak onun yerine Barış Alper Yılmaz’ı sokan Terim, sarı-kırmızılıların temposunu, hücum gücünü tamamen ateşledi. Barış Alper müthiş hırslı bir futbolcu. Randers’ın sol tarafını resmen çökertti ve takımının galibiyet golünün atılmasını sağladı. İlk yarı çok eleştirdiğimiz Van Aanholt boş koşular yapmaya başladı. Ve sonuçta topla buluşup harika bir vuruşla beraberlik golünü atan isim oldu. Boey performansıyla yine yıldızlaştı. Alpaslan, Berkan, Taylan ikinci yarı gerçek güçlerini sahaya koydular. Feghouli çok gayretliydi, güzel şeyler de yaptı. Gecenin en şanssız futbolcusu Diagne’ydi. İki topu direkten döndü. Son vuruşlarda daha sakin olabilirdi. Kaleciyle karşı karşıya bir pozisyonda da topu kalecinin kucağına attı. Randers defansını resmen dövdü. Yürüyerek stoperleri geçti, çok çalıştı, gayretliydi; maalesef tek şanssızlığı golü bulamamasıydı. Ama maçın başarılı isimlerinden biri oldu.
Serkan Korkmaz (Fotomaç) - Galatasaray, zayıf rakibi karşısında maça çok kötü başladı. Sarı kırmızılar maçın 12. dakikasında neredeyse iki farklı geri düşüyordu. Bariz savunma hatasıyla yenen tuhaf bir golle, ilk yarı boyunca geride oynayan temsilcimiz izleyenlere umut da vermiyordu. Ta ki; ikinci yarının hemen başında Barış Alper, sürpriz bir şekilde Kerem'in yerine oyuna girene kadar. Bir anda bambaşka bir hüviyete bürünen Galatasaray yeni sol bekiyle beraberliği yakalamasının ardından kurduğu baskı ve şansının da yardımıyla öne geçiyordu. Boey yine gayretliydi. Berkan "her şeyden biraz" yapmaya devam etti. Diagne yine gole yakındı ama şanssızdı. Feghouli kolaylıkla vazgeçilemeyecek kadar usta işi parlamalarla katkı vermeyi sürdürdü. En çok beğendiğim isimse Hatay maçında olduğu gibi; Taylan'dı. Sarı kırmızılarda alınan isimlerin hepsi, gelecek vadeden, düşük maaşlı ve çok genç. Ödenen bonservis bedelleriyse şu an için makul görünüyor. Barış Alper'in dün akşam verdiği katkı, Morutan ve Cikaldau'dan da gelirse, özlenen, derli toplu bir takım izlemek taraftar için hayal değil. Yalnız golcü konusu önemli. Keza; Mohamed, herhalde yaşlı ve çok maaş alan bir oyuncu olsa gerek ki gözden çıkartılmış gibi duruyor.