Fenerbahçe'nin yıldız futbolcusu Jayden Oosterwolde, Samsun maçında yaşadığı çapraz bağ sakatlığının ardından sezonu kapatmıştı. 23 yaşındaki sol bek, ESPN'e verdiği röportajda Fenerbahçe'den ayrılık planına ilişkin çarpıcı bir itirafta bulundu. Jayde Oosterwolde'nin ESPN Hollanda'ya yaptığı açıklamalar şöyle:
"Samsunspor'la deplasmanda karşılaştık. Sağ bek derin top oynadı. Onu durdurmayı başardım. Ama yanlış adım attım ve dizimde bir şeyin kırıldığını hissettim. Ancak henüz en kötüsünden korkmuyordum. MR taramasına girdim. Doktor çapraz bağım olduğunu söylediğinde sonuç beni biraz daha etkiledi. Kötü şeyler.
Hiçbir şeyi göz ardı etmiyorum ama bence iyi bir şekilde toparlanmam gerekiyor. Tamamen ağrısız. Ayrıca Real Madrid'den Militao gibi hızlı bir şekilde geri dönen ve şimdi diğer çapraz bağını yaralayanları görüyorsunuz. Bunu istemiyorum. İyi bir şekilde iyileşeceğim. Hâlâ gencim ve kendimi göstermek için bolca zamanım var.
Sakatlandıktan sonra her şey bir anlığına durur. Planım bu sezon kendimi gösterip ayrılmaktı. Bu durum ortadan kalktı. Bununla mücadele etmeliyim. O zaman her şey yoluna girecek.
Mourinho sadece çok iyi bir teknik direktör. Taktiksel olarak ve insan olarak gerçekten iyi. Oyuncularına nasıl davranıyor? Çok şaka yapıyor ama aynı zamanda çok ciddi de olabiliyor. Bazen bir antrenörün çok taktiksel davranması durumunda oyuncularıyla ilişkilerinde iyi olmadığını söylerler. Ama ikisini de çok iyi yapabiliyor.
Hakeme penaltıyı verdiği için çok kızgındı (Lille maçı). Bana sadece, "Kafanı kaldır ve devam et." dedi. Mourinho ile sürekli oynadım, hiç yedek kalmadım. Bence bu da bir şeyler anlatıyor
Dürüstçe söyleyebilirim ki şu anda İstanbul'u özlüyorum. İstanbul, harika bir şehir. Ancak bu tür durumlarda rehabilite olmanız için ailenizle birlikte olmanız gerekir. Size yardım edebilecek insanlarla birlikte olmalısınız. Bu yüzden rehabilitasyonun büyük bir bölümünü Hollanda'da yapacağım. Rehabilitasyonun ilk kısmı burada olacak, bu kesin. Daha sonra kulüple tekrar konuşacağız
Burası harika bir yer. Hava çok güzel. Futbol dışında yapabileceğiniz pek çok eğlenceli şey var. İnsanlar harika. İstanbul'da bir Ronaldo gibi görülüyorsunuz. Normalde sokakta yürüyemiyorum. Nereye gitsem fotoğraf çektirmek isteyen birileri oluyor. Konuşmak, sarılmak isteyen insanlar oluyor. Burada, Hollanda'da sokağa çıktığımda beni tanıyan bir iki kişi oluyor. İstanbul'da ise her zaman oluyor. Bazen mahremiyetinizi özlüyorsunuz ama yapacak o kadar çok şey var ki sorun olmuyor."
Hollanda Ligi'nde daha genç oyuncular var, Türkiye'de ise daha büyük. Genç bir çocuk olarak orada kendimi korumam gerekiyor. Ayrıca taraftarlara karşı da. Türkiye'de nasıl olduğunu bilirsiniz, sahaya maddeler atılır. Tepki veremezsiniz ama bunu sahada ifade etmek yeterli.
(Olaylı Trabzonspor maçı) Burada Hollanda'da haberlerde sanki kötü adam benmişim gibi... Rakibimize karşı bir maç kazanıyoruz ve yüz kişi ellerinde sopalarla, bıçaklarla, köşe bayraklarıyla bize zarar vermek için koşarak sahaya çıkıyor. Takım arkadaşlarımı korumak için bir kişiye tekme attığım anı görseniz. Daha sonra Hollanda'da Jayden Oosterwolde'nin bunu yaptığı anlatılıyor. Bunun utanç verici olduğunu düşünüyorum.
Hollandalılar gerçekte ne olduğunu görmüyorlar ama bunu aşıyorum. Başkalarının benim hakkımda ne düşündüğü umurumda değil. Türkiye'de insanlar ve taraftarlar bana hayrandı. Kulüpteki takım arkadaşlarım ve çevremdeki insanlar için ayağa kalkıyorum. Bunu deneyimlemiş olmanız eğlenceli değil ama bir ders. Bundan ders çıkarırsın.
(Trabzonspor maçı sonrası açılan dava) Bu saçmalık. Burada da haberler çıktı. Türkiye'de 10 dakika sonra her yerden kaldırıldı. Türkiye'de herkes gazeteci. Orada bir insan bir şey söylüyorsa, Hollanda'da birileri bunu alıyor. Bu sadece bir yalandı. Bu doğru değil, bu konuyla ilgili hiçbir şey duymadım. Bu konuda kızgınım çünkü Hollanda'da bunu tekrar haber yaptılar. Ama kulüp ve Jose Mourinho bana gelerek endişelenmemem gerektiğini ve bunun saçmalık olduğunu söyledi. Saçma olduğunu kendiniz de biliyorsunuz, o zaman akışına bırakabiliyorsunuz.
Dikkatli olmak zorundayım. Türk futbolunda bizim için, Fenerbahçe için her şey adil değil. Böyle bir şey hissediyoruz. Tabii ki bu yıllardır devam ediyor. Ben Fenerbahçe'de oynamaya başlamadan önce de vardı. Başkan bir şeylerin değişmesini istiyordu ve bunu da bizi Süper Kupa'dan çekerek yaptı. Oyuncular olarak bundan pişman olabilirsiniz çünkü bir kupa, ödül kazanabilirsiniz ama o anda kulübü ve kulübün kararını destekliyorsunuz. Biz de takım olarak bunu kabul ettik.
Dusan Tadic belki birlikte oynadığım oyuncular arasında en büyük isim değil ama onu gerçekten tanıdığınızda ne kadar profesyonel olduğunu görüyorsunuz. Her gün en az iki saat spor salonunda çalışıyor. Tadic ile iyi bir ilişkim var. Beni de kendisiyle birlikte spor salonuna çekiyor. Eğer onunla gitmezsem gerçekten kızıyor. Ajax için kesinlikle bir kayıp, bunu anlayabiliyorum.
(Parma günleri) Gigi Buffon çok tatlı bir adam. Neredeyse benim babam gibi. Genç oyunculara yardım ediyor. Parma'ya gittiğimde İtalyanca bilmiyordum, o da bana her şeyi İngilizce anlattı. Başka bir güzel hikayem daha var. Bir defa antrenmana 5 dakika geç kalmıştım. Tüm takıma ve personele akşam yemeği ısmarlamam gerekiyordu. Ama Parma'ya yeni gelmiştim ve yemek 5 bin euro civarındaydı. Hesaba baktım ve bu benim cezam diye düşündüm. Sonra Gigi yanıma geldi ve cebime biraz para koydu. İyi bir adam, orası kesin. Gigi, İtalya'nın patronu. Nereye gidersek gidelim herkes sadece Gigi için geliyordu. O her yerde seviliyor. Herkes ondan bir şeyler istiyor. Şimdi Fenerbahçe'de de durum böyle. Fenerbahçe bir yere gittiğinde karmaşa oluyor.
Ferdi üst düzey bir oyuncu. Sol bekte oynuyordu ve sol stoperde oynuyordum. Birlikte mükemmeldik. İyi bir Avrupa Şampiyonası oynadı. Ben de bunu yapabileceğimi düşünüyor muyum? (Transfer) Cevap çok açık, evet.
(Hollanda Milli Takımı) Futbol bunun için oynanır. Bu bir rüya. Hiç acelem yok. Oraya ulaşmak için bazı hamleler yapmam gerekiyor. Zamanı geldiğinde orada olacağım.