GÜRCAN BİLGİÇ (SABAH) - Coşkuyla başladıkları akşamı, keyifle bitirdiler. 90 dakikanın bir saniyesinde bile seyredenler 'acaba?' diye sormadılar kendilerine. Öylesine oyuna ve sahaya hakim bir şekilde oynadı ki Fenerbahçe... Ön taraf baskısından pozisyonlar ve goller çıkardılar. Penaltı kaçtı, kaleci kurtardı. Kadıköy'deki 50 bin kişi, sıkıntılı geçen sezonların acısını çıkardı bir gecede. Jesus'un hangi takımı sahada olursa olsun, oynamak istedikleri tempolu, temaslı, bol pozisyonlu ve hep isteyen futbolun peşine düşüyor. Sadece şans alamayanlar için 'Keşke oynasaydı' diyorsunuz içinizden. Üstelik tabeladaki skorun arkasından hakem kararları ile ilgili yorum da gelmiyor. Ortada 'saf' futbol var. Dedikodusuz.
MUSTAFA SAPMAZ (AKŞAM) - Kadıköy'de Kayserispor ve Dinamo Kiev çok geç dakikalarda Fenerbahçe sahasında topla buluşabilmişti. Alanyaspor maçının başlama düdüğü ile birlikte Fenerbahçe ceza sahasını zorladı. Orada daha da erken topla buluştu. Fakat kalesinde üç gol ve pek çok gol pozisyonu verdi. Rakiplerin beklediği oyunda, ön alanda iyi baskıyla defansta güvenli, hücumda az pozisyonlu oynayan Fenerbahçe böyle bir rakip karşısında zorlanmadı. Tottenham hocası Antonio Conte 'Tek isteğim rotasyon yaparken oyuncularımın seviyeyi düşürmemeleri' derken sahada daima güçlü bir takım istiyor. Tüm kulvarlarda yarışabilmeleri için üst düzey hocaların yaptığını uygulayan Jesus, milli maç arasına girerken oynadıkları 12 maçta bunda başarılı oldu. Dünkü enerjik takımın ilk yarıda en iyi oyuncusu, gol atamasa bile Valencia'ydı. Golüyle iyi oyununu taçlandırdı. Jesus, Arao için 'Siz onu bilmiyorsunuz, ben tanıyorum' demişti. Gün geçtikçe ne kadar iyi bir oyuncu olduğu ortaya çıkıyor. Crespo ile birlikte orta sahada Alanyaspor'a oyunlarını dikte ettiler.
SERDAR ALİ ÇELİKLER (HABERTÜRK) - Eskiden penaltı kaçıran Fenerbahçe puan kaybederdi. Şimdi 1 dakika sonra gol atıyor. 5-0 iken top çevirirlerdi artık hala basmaya çalışıyorlar. Eskiden 3 dakika erken oyundan alınsa surat savat yapacak isimler imkansız topların peşinden koşuyor. İşte bunun sebebi pozitit enerji. Siz kimliğinize uygun hareket eder, pozitif futbol oynamaya çalışıp pozitif düşünürseniz kimliğinizden doğan etmenler de evren de futbol şansı da Allah da sizin yanınızda olur. Oyunun eleştirilecek ya da övülecek kısımlarını diğer meslektaşlarım yapmışlardır. Ben yeniden geri kazanılmaya başlanan ve umarım yarıda kalmayacak olan kimliğin geri kazanılması ile ilgiliyim.
ÖMER ÜRÜNDÜL (SABAH) - Takımın en büyük artısı; can yakan hücum presi. Ayrıca duran toplarda da her zaman tehlikeli oluyorlar. Tek eleştirilecek taraf yine defansın önde yakalanıp arkaya rakibi kaçırmaları… Gelelim futbolcuların performanslarına… Takımda görevini yapmayan yoktu. Yalnız Pedro'nun fizik açıdan zamana ihtiyacı var. Valencia çok güçlüydü ve çok iyi işler yaptı. Emre Mor da hem defans yaptı hem hücuma katkı sağladı. Sahanın yıldızı Miguel Crespo'ydu. Farioli hayal dünyasında dolaşan bir teknik direktör. Her maç ısrarla geride prese karşı takımını riskli paslarla çıkmaya zorluyor. Hele Fenerbahçe gibi önde iyi pres yapan ve arkasında 50 bin kişi olan takıma bu uygulanırsa işte sonuçta böyle olur. Takımın en başarılı ismi 5 gol yiyen kaleciydi!
CEM DİZDAR (FANATİK) - Yüksek tempodaki hücumlarla rakibini ya açan ya hataya zorlayan Fenerbahçe 'alan ve zaman kullanımı' açısından bizim ligin şimdilik kaydıyla en iyisi. Üstelik bunu farklı oyuncular ve farklı oyunlarla yapıyor. Dün akşam topla oynama istatistiğine bakıldığında ilk devredeki eşitliğe rağmen pozisyon üretiminde Fenerbahçe’nin bariz üstünlüğü vardı. Savunmada Arao’nun stoper hattını üçlediği anlarda orta sahadaki sayısal üstünlükle Alanya’yı hem kalesinden uzak tuttu hem de kaptığı toplarla süratle hücümü örgütlediler. Beri yandan sahadaki bu düzen ligin devamı için diğer takımların Fenerbahçe konusunda ev ödevlerini hayli ağırlaştırmış olmalı! Ancak ligin 9. sırasının altında kalanlar o kadar halsiz görünüyor ki Fenerbahçe dersine çalışmak bir yana rutin dersleri bile halledemez görünümdeler.
DENİZ ÇOBAN (FANATİK) - 38. dakikada ceza sahası içinde top Crespo’nun eline çarptı. Bence pozisyonda penaltı yoktu. Kısa mesafeden gelen top, Crespo elini kaçıracak kadar fırsatı olmadığı için eliyle buluştu. Elleri ve kolları doğal pozisyondaydı. Fakat bu pozisyonun hemen arkasında Gustavo, Efecan’ı iterek düşürüyor. Burada penaltı kararı verilse daha doğru olurdu. 45+1’de Pedro’nun yerde kaldığı pozisyonda Fenerbahçe lehine verilen penaltı doğruydu. 51’de Valencia’nın penaltı beklediği pozisyonda çok küçük bir temas olsa da penaltıyı gerektirecek kadar değildi. Aldatma kararı çıksa daha doğru olurdu. 70’de Fenerbahçe’nin 4. golü öncesi Crespo’nun Targhalline’ye faulü vardı, hakem faulü atlayınca devamı gol oldu.