Tayfun Bayındır: "İşte Jose Mourinho takımı" | Nihayet sezon başından buyana bir Jose Mourinho takımı izleyebildik... Mourinho’nun Fenerbahçesi bu sozunun en iyi futbolunu oynadı. Ne kaybedilen bir ilk 45 dakika vardı ne deneme yanılmalar vardı ne de fantaziler... Futbolun gerçekleri neyse Mourinho’nun kariyeri neyi anlatıyorsa ve Fenerbahçe taraftarı ne bekliyorsa dün 90 dakikanın tamamında hepsini gördük. Üç gol, bir o kadar kaçanı, bir o kadar da harcananı vardı. Konsantrasyon üst seviyede, disiplin ve uyum da hakeza... Gireni çıkanı farketmeksizin sarı-lacivertli ekibin bir tane kötü oynayanı, bir tane düzeni bozanı, bir tane gölgelik arayanı yoktu. Başta Mourinho olarak takımın topluca bu maça mükemmel hazırlandığı dünün tartışmaya açık olmayan en net gerçeğiydi... Son sözümüz ise maçın hakemine... Bir maç nasıl iyi yönetilir dün bunun örneğini bize gösterdi. Fenerbahçe’nin ikinci golü öncesindeki avantaj uygulaması derslikti. Sahada var mıydı pek hissetmedik, oyunu akışına bıraktı. Biz de mükemmel bir maç ve harika bir Fenerbahçe izledik. Hem hakeme teşekkür ediyoruz hem de Jose Mourinho’ya... (MİLLİYET)
Faik Çetiner: "Avrupalı Fenerbahçe" | Görünüşte Fenerbahçe rakibine önemli eksiklikler ile yakalanmıştı. Düşünün devre arası takviyelerinden sahada sadece Skriniar vardı. Mourinho bu yokluklardan bir 11 yapmış, genç Yusuf’u geriye, sol tarafada UEFA listesine yeni eklediği Kostic’i koymuş, Amrabat’ı stopere çekmişti. Her zaman söylediğimiz gibi geniş ve alternatifli kadro Mourinho için bir şanstı. Transferin gözdesi Talisca bile oyuna son 15 dakikada girdi. Belçika temsilcisi Anderlecht oyunun ilk bölümünde Fenerbahçe’nin ön alan baskısından ofansif oyuna fazla yönelemedi. Sahanın en iyilerinden Yusuf Akçiçek ve Kostic’in 2 golde de katkısı büyüktü. Önce Tadic’in ardından Dzeko’nun gollerinde ustalık payı da vardı. Devre arası hamle yapmayı sevmeyen Mourinho, oyunu riske etmemek adına sarı kartlı Osayi’yi dışarı alıp Mert Müldür’ü sahaya sürdü. İkinci bölümde sahanın tek hakimi Fenerbahçe idi. Anderlecht gol atmayı bırakın pozisyon bulmakta zorlanıyordu. Devre başında Fenetbahçe’den yine alkışlanacak bir gol geldi. Szymanski soldan ortaladı, En Nesyri yine mükemmel yükselip topu kafayla ağlara yolladı. Yine usta işi bir goldü. Fenerbahçe 3 farkı yakalayınca rakip iyice dağıldı. Son bölüm de SarıLacivertli takımın kontrolünde geçti ve farklı skor ile rövanş formaliteye döndü. Ustalar ile donatılmış kadrosu ile bu takıma Avrupalı Fenerbahçe diyebiliriz. UEFA’da ne kadar yol alır derseniz, kolay geri dönmez derim.. (FANATİK)
Cem Dizdar: "Dengeli oyunla istediğini aldı" | Zaman zaman kopuşlar yaşasa da genel olarak maç boyu dengeli göründü Fenerbahçe. Bu maçta, oynamaya çalışan rakibi Anderlecht karşısında istediğini aldı kuşkusuz ama futbolun polemiğe, münakaşaya, oyunsuzluğa tercih edildiği bizim ‘’Süper Lig’’de bundan sonra nasıl bir rota izleyecek Fenerbahçe... İşte orası koca bir soru işareti!.. (FANATİK)
Serkan Akcan: "Silindir gibi" | Fenerbahçe harika bir 90 dakikanın ardından Anderlecht’i sahadan sildi, rakibinin üzerinden silindir gibi geçti. Mourinho’nun savunmada tercih ettiği Yusuf Akçiçek-Amrabat-Skriniar üçlüsü neredeyse kusursuza yakın oynadı. Dzeko ve En Nesyri’nin gollerine ne kadar övgü yağdırmak gerekiyorsa, Kostic’in ortalarını da o kadar alkışlamalı. Anderlecht maçının bir başka sıra dışı performansı En Nesyri’ye aitti. Faslı santrfor penaltı noktası yakınlarından öyle bir gol attı ki, ‘O’nun kafasıyla attığı şutu ayağıyla atamayacak futbolcu bulursun Avrupa Ligi’nde. (FANATİK)
Ömer Üründül: "Sahanın yıldızı Filip Kostic'ti" | Fenerbahçe bana göre bu sene en iyi takım oyununu sergilediği maçta görkemli bir galibiyet elde etti. Tabi ki bu kadar iyi oynamanın en önemli nedeni, rakibine göre fizik olarak bu açıyı kapatabilmek için sınırsız enerji harcamasıydı. Günümüz futbolunun istediği hücum ederken takım savunmasını hiç ihmal etmeme ilkesi de gündemdeydi. İlk yarıda 2 gol vardı, ikinci devrede üçüncü golden sonra takım savunması doğal olarak çok öne çıktı. Sonuçta rövanş için çok büyük avantaj elde edildi. Gelelim genel gözlemlerime… Defans bloğu başarılıydı. Yusuf geleceği parlak bir oyuncu. Fiziki düşüş yaşayan Amrabat'a alan daraldığı için stoperdeki görev yeri çok iyi geldi. Ciddi maç eksiği olan ve fizik olarak hazır olmayan Skriniar çok deneyimli bir stoper oldugunu dün gece iyice belgeledi. Dzeko yine elinden geleni yaptı. En Nesyri alışılmış mükemmel gollerine bir yenisini daha ekledi. Üç tane büyük kazanç var. Biri İrfan Can'ın kalede gün geçtikçe güven vermesi. Diğer ikisi bu sezon ben dahil eleştirilen Fred ve Szymanski'de ciddi bir diriliş vardı. Sahanın yıldızı Filip Kostic'ti. Kavisli mükemmel ortalar yapıyor. Eğer ona benzer bir sağ kanat oyuncusu olsa iki santrfor daha fazla gol katkısı verirler. Ne Osayi ne de Mert Müldür bu tarz kanat futbolcuları değil. Talisca ise kısa sürede çok ağır göründü. Rakibin tüm riskleri aldığı bölümlerde geniş alanda pozisyona girebilecek oyuncu yoktu. (SABAH)
Gürcan Bilgiç: "Yeni defans üçlüsü hata yapmadı" | F.Bahçe'nin oyunu artık belli; sakatlıklarda bile "üçlü"den vazgeçmiyor hocası. Kulübede stoper yok, sahada 3 tane var. Amrabat bu kez merkezde. Topu oyuna soksun diye orada ama direkt pas denemedi bile; ver geriyeal yana… Bir eksik orta saha, 11. dakikada gol gelene kadar Anderlecht takımını kendi sahasında tuttu. "İkiz kuleleri" kenar ortaların peşine koşturdular. İlk şutu 20'lerde çekebilen Belçika takımı, devre bitene kadar 9 kez daha denedi golü. Yani; Fenerbahçe topu yine rakibine bırakıp, kendi ceza alanı önünde kalabalıklaştı. Kontrollü getirmediler rakiplerini ama yüksek top denemelerine izin verdiler. Sonrasında Kostic'in senaryosunu yazdığı ikinci gol geldi. Oyun için belki ama skor tam istendiği gibiydi. Osayi-Mert değişikliği ile sağ kanattaki zaaf giderildi. Bir golün peşine düşüp, rövanş için umut arıyorlardı ama Symanski'nin koşusu, En Nesry'nin nefis kafa golüyle, "dur bakalım orada" dediler rakiplerine. Sonuçta iyi oynanması şart olmayan ama kazanılması gerekli olan bir 90 dakika, Belçika seyahatinin biletine "avantaj" yazdırdı. Maçın durağan görüntüsünde dört solak; Yusuf, Kostic, Symanski ve En-Nesryi maçın öne çıkanları oldular. İlk defa yan yana gelen defans üçlüsünün minimum yanlışta kaldığını, 21'de Fred'in eline gelen topta Alman VAR hakeminin "devam" yorumunun gecenin şansı olduğunu da belirtelim. (SABAH)
İlker Yağcıoğlu: "Klasını konuşturdu" | Açıkçası dün akşamla ilgili söylenecek tek cümle 'Bundan iyisi olmazdı'. Bu maçları oynamasını çok iyi bilen Mourinho, klasını konuşturdu ve son derece doğru bir oyunla Anderlecht'i sürklase etti. Maç boyunca defanstan hiç ödün vermedi. Kazandığı toplarla da rakip kalede ciddi tehlikeler yarattı. Dün akşam Dzeko'nun profesyonelliğine bir kere daha hayran kaldım. Müthiş bir maç oynadı. Hem savunmada hem hücumda gücünün son damlasına kadar mücadele etti. Ota sahada Szymanski ve Fred de eski günlerini hatırlatan bir oyun oynadılar. Mourinho'yu bir konuda daha tebrik ediyorum. Hiç çekinmeden yine genç Yusuf'a şans verdi. Yusuf da hocasını mahçup etmedi ve harika bir maç çıkarttı. Mourinho'nun oyuncu değişilikleri de son derece doğruydu. Kart gören Osayi'yi çıkarması ve yorulan Dzeko'nun yerine Talisca'yı alması son derece doğru hamlelerdi. Açıkçası Fenerbahçe'de kötü oynayan oyuncu yoktu. Herkes görevini iyi yaptı. Bahsettiğim isimler belki biraz öne çıktı ama bu isimlere Kostic'i de eklemek lazım. Bu maç 1-0'la bitseydi dahi Fenerbahçe avantaj elde edecekti. 3-0 turu getirecektir.Bence Fenerbahçe sıradaki rakibini beklemeye başladı. (TAKVİM)