ÖMER ÜRÜNDÜL (SABAH) - Zorluk derecesi yüksek, korakor temaslı bir maç izledik. İlk devre iki takım da oynamayı istiyordu. Gel-gitli bir mücadele oldu. Zaman zaman tempo yükseldi. Bu yarıda Galatasaray'ın tehlikeli atakları daha çok Adana Demirspor'un geride prese karşı riskli pas yapmasından kaynaklanıyordu. Adana Demir de 2-3 defa tehlikeli girişim yaptı. 2. yarıda ise ilk devrenin aksine bir mücadele izledik. Galatasaray oyunu ciddi biçimde domine etmeye başladı. Rakip kaleyi sürekli tehdit ediyorlardı. Buna bir de Adana Demirspor'un 10 kişi kalması eklenince Galatasaray'ın gol iştahı daha da arttı. Fakat bu defa karşılarına başka bir handikap çıktı. Riskli oynayıp geride her an önemli hatalar yapan Adana ekibi, 1 kişi eksildikten sonra uzun top oynayıp, geride kalabalık kalınca Galatasaray'ın pozisyon bulması zorlaşıyordu. Buna rağmen iki kritik pozisyon oldu. Ama 10 kişiyken son dakikalarda gol de yiyebilirlerdi. Galatasaray'da 3 kişi çok iyi oynadı. Nelsson, Torreira ve Boey. Sacha Boey diğer maçlar kadar çok bindirme yapmasa da yine etkili denemeleri oldu. Tabii ki büyük kaleci Muslera'yı da ilk yarıdaki müthiş kurtarışlarıyla da gözardı etmeyelim.
GÜNTEKİN ONAY (HÜRRİYET) - Okan Buruk'un eli kolu bağlı. En sonda yazmayı düşündüğümü en başa alarak başlayayım. Galatasaray’ı ve Okan Buruk’u 3 Türk oynatma kuralı fazlasıyla zorluyor. Takım son 20 metreye kadar hiç de kötü değil. Ancak öndeki 3’lü Kerem-Gomis ve Yunus’un performansları yetersiz. Öyle ki Gomis ilk yarıda rakip ceza sahasında hiç topla buluşamamış. 4 kez pas almış bunların 3 tanesi kendi yarı sahasında. Bu rakamlar ciddi bir soruna işaret ediyor. Galatasaray açısından Adana Demirspor uzun süre 10 kişi oynamasına rağmen alınan beraberlik kötü değil. Adana Demirspor çok güçlü ve tehlikeli bir ekip. Ayrıca Galatasaray, Antalyaspor ve Trabzon deplasmanlarını da geride bıraktı ve Konyaspor gibi güçlü bir başka takımı yendi. Okan Hoca şu ana kadar iyi iş çıkarıyor. İhtiyacı olan Kerem ve Yunus’un form tutmaları.
ERCAN TANER (SÖZCÜ) - Mertens golü atsa maç başkalaşacak ve Galatasaray oyuna ağırlığını koyacaktı. İlk yarının son anlarında Galatasaray'ın yarattığı mini Kiev karambolünün sonuçsuz kalması, Cimbom adına tam bir şansızlıktı. Top, gol olmayı istemedi. Boey, her hafta performansını zenginleştiriyor. Kanadını hücumda çok iyi kullandı. Mertens'ten sonra, hücumda üretkenlik anlamında problem devam ediyor Galatasaray'da… Kerem ve Yunus etkili olamıyorlar. Top kaybedip santrfora konfor sağlayamıyorlar. Gomis çok yalnız kaldı. Harry Kane bile olsa, bu arkadaşların yanında kaybolur.Kariyerine çok saygı duyduğum Juan Mata oyuna girerken şöyle bir düşündüm: Sinyor, tam bir kupa koleksiyoncusu… İnanılmaz tecrübe… Keşke biraz daha erken gelseydi ligimize…
SERDAR ALİ ÇELİKLER (HABERTÜRK) - Ligimizde artık şöyle bir gerçek var, 4 büyükler dışında Başakşehir ve Adana Demirspor da zirve yarışında.. Ligin lideri Başakşehir. Demirspor da ödemelerini yapan, iyi transferler yapan bir başkana sahip. Çok iyi taraftarı var. Ama asıl kuvvetli tarafı teknik adamları Montella. İtalyan hoca her hafta ders veriyor. Bu takıma karşı Adana'da oynamak zor. Okan Buruk da plan itibariyle "60'a kadar dengede gitsin, sonra hamlelerimizle maçı kazanalım" diye düşünmüştü. ADS, 4-6-0 ile tempoyu yüksek tutan, kaybetmekten korkmayan, her türlü tehdidi olan bir ekip. Nitekim ilk 30 dakika etkili de oldular. Onyekuru'nun hızına önlem olarak Muslera'yı adeta sarkık libero oynatma fikri Okan Hoca'nın artı puanıydı. Sonra bir ceza alanı içinden bir de dışından iki Onyekuru şutunda Muslera yine takımını dengede tuttu. Kalecinin önemi adlı dersi Uruguaylı bizlere 10 senedir veriyor. Sonuçta güzel bir müsabaka oldu. Ligimizin kalitesinin üzerinde tempo vardı. Bence rakip 10 kişi kalana kadar beraberlik maçın hakkı gibi gözükse de son dönemde Galatasaray kazanmaya yetecek kadar üretim yaptı. Ama bana göre ligin en iyi kalecilerinden Ertaç ve 2 Türk stoperi geçemediler. Özellikle Semih müthiş oynadı.
BÜLENT TİMURLENK (SABAH) - Adana Demirspor'da Emre Akbaba, Galatasaray'da Gomis hayalet gibi dolanırken oyun Onyekuru- Boey düellosuna döndü ilk yarıda. Galatasaray'da Oliveira'nın yokluğunda Boey de hücum katkısından eksik kalamazdı. Fransız, hem kanattan bindirirken hem de Onyekuru'nun deparlarına başarıyla eşlik etti. Buruk 46. dakikada pekala Gomis'i kenara alabilirdi, sanırım Seferovic ile frekansları tutmuyor. Mata hamlesi geldiğinde Galatasaray 10 dakika rakibi boğduğunda golü bulmalıydı, Adana Demirspor 10 kişi kaldığında Montella ile Okan Buruk'un taktikleri yer değiştirmişti. İtalyan hoca, 4-6-0'dan santrforlu oyuna dönerken Galatasaray, Mertens kenara gelene kadar yerden ayağa oynayan ve duvarı delemeyen rakibin bıraktığı dizilişle sahadaydı. Kağıt üzerinde "Adana deplasmanında bir puan iyi sonuçtur" klişesinin ardında sırıtanlar var elbette. Kerem ve Yunus'un 8+3'e sığınan verimsizlikleri, serbest vuruş ve kornerlerdeki Kerem ısrarı ve son vuruşlardaki hovardalık. 25 dakika 10 kişi oynayan rakibe bu kaliteli kadroyla 23 hücum geliştirip gol atamayan Galatasaray'ın aklı da bedeni de İstanbul'da olacak bir İcardi'ye ihtiyacı var!
DENİZ ÇOBAN (FANATİK) - Takımların ligdeki sıralamasına baktığımızda, kağıt üzerinde hakemler açısından zor bir maç olarak görünüyordu. Ancak beklenen olmadı ve maçta hakemler çok fazla kritik karar vermek zorunda kalmadılar. Meler’in bazı kart ve faul hataları olsa da maçın gidişatını etkileyecek hatalar değildi. 64. dakikada Stambouli, Mata’nın ayağına basınca ikinci sarı kartı gördü. Bence de hakemin yorumu doğruydu. Stambouli’nin ilk gördüğü sarı kart da doğruydu. 90+4’de Abdulkerim, Assombalonga’yı çekince sarı kart gördü. Bence pozisyon sarı kart değil, bariz gol şansını önlemekten kırmızı kartı gerektiren bir pozisyondu. Fakat bu kırmızı çıksa bile, karar VAR’dan dönerdi. Çünkü faul öncesi Assombalonga ofsayt pozisyonundaydı.
ŞANSAL BÜYÜKA (MİLLİYET) - Galatasaray‘ın mutlaka hızlı hücuma evrilmesi lazım... Ama iki ön kanat adamı Yunus ve Kerem ile “hızlı hücum“ sıkıntılı görünüyor... İkisi de driplingi seviyor, adam geçmeyi, kalabalıkları girmeyi seviyor... Kenarlara gidip tek orta atmıyorlar... Düşünün Gomis topla buluşamadan oyundan çıktı... Ayrıca hızlı hücum etmezsen, rakip savunmayı az adamla nasıl yakalayacaksın, boş alanları nasıl bulacaksın... Buna rağmen uzatma bölümünde Yunus, Kerem, Seferoviç mutlak pozisyonları kaçırdılar... Hayrettir, Galatasaray kötü oynamadığı, hatta ikinci yarısını tek kale oynadığı, aşırı gol pozisyonu yakaladığı, son 35 dakikada bir fazla olduğu maçı iki puan yitirirek bitirdi… Adana‘nın hocası Montella, sarı kartla oynamasına rağmen ikili mücadelelere riskli girmeye devam eden Stanbouli‘yi oyunda tutarak takımını resmen bir eksik bıraktı... Galatasaray‘da da Torreira‘nın yerde yatan Ndiaye’nin bileğine basması sarı karttan fazlası olabilirdi… Puan kaybettiğine bakmayın, dün sahada ağırlığını çok fazla hissettiren bir Galatasaray vardı... Bu takım ciddi iş yapar... Adana Demir derseniz, tribünleriyle, sahadaki futboluyla Süper Lig’e süper renk katıyor...