Tunç Kayacı: "Kaybedilen 2 puan aranabilir" | Açıkçası zayıf görünen rakipler karşısında iddialı takımlar konsantre sorunu yaşar ama kalite zoru bozar. Galatasaray, Hatayspor karşısında kaliteli ayaklara sahip bir ekip olarak son vuruşlarda kalitesini ortaya koymakta iyi değildi... Özellikle oyuna giren başka Kerem Demirbay olmak üzere hiçbir katkı verememiş, ne kadar güçsüz bir kulübesi olduğunu kanıtıdır. Umarım sezon sonunda bu kaybedilen iki puanı aramaz Okan Buruk. Tabii ki bu sonuçtan bir anlamda yönetimde transfer konusunda mesajı almıştır. (FANATİK)
Serkan Akcan: "Bazen çeviremezsin" | Kerem Demirbay, geçen hafta Başakşehir maçına 11 başlayıp feci bir performans gösterdikten sonra bu hafta Mersin’de kulübede oturdu. Sara varken oturmaya fazlaca alışmış olmalı ki, Okan Buruk Hatay’da da Kerem’i yedek bırakıp Berkan’la başladı. Fakat ilk yarıda Galatasaray savunmasında Abdülkerim’den Kaan’a kadar herkes o kadar kötü oynadı, Okan Buruk için devre arası düdüğü can kurtarıcı oldu. Dönüşte Abdülkerim ile Kaan’ı çıkarıp Berkan’ı stopere çekti, Kerem’i de merkeze aldı. Böylelikle savunmadan az pas hatasıyla top çıkarabildiler. Galatasaray, Osimhen’in penaltı golünden sonra baskıyı o kadar arttırdı ki, 80. dakikaya gelindiğinde rakip kaleye tam 14 şut çekmişti. Ama sorun bu şutların 5’ini Barış Alper’in çekmesi ve sıfır isabetle oynamasıydı. Galatasaray dün maçı çeviremediyse sanırım bunda Barış Alper’in kaçırdığı net pozisyonların rolü büyüktü. (FANATİK)
Levent Tüzemen: "Hiç hesapta yoktu" | Okan Buruk ve G.Saray taraftarları, 'Gabriel Sara çabuk dön' diye dua ediyorlardır. Sara'nın yokluğu G.Saray'ın ritmini, oyunu düzenini, taktiğini, oyun aklını ve hücum zenginliğini altüst etti. Özellikle ilk yarıda Berkan bu görevi yapamadı, G.Saray hücumda etkili olamadı. Aklı başında oynayan Sanchez, Torreira, Yunus ve Osimhen vardı. G.Saray'ın yediği gol amatörceydi. Defans organizasyonu son derece kötüydü. İkinci yarı Okan Hoca, sürpriz bir değişiklikle Abdülkerim'i çıkardı ve Berkan'ı defansa çekti. Sağ bekte de Kaan'ın yerine Sallai'yi monte etti. Bu hamle G.Saray'ı olumlu tetikledi. Osimhen'in çalışkanlığı, Yunus'un ve Mertens'in coşkusu, G.Saray'ın etkili ataklar yapmasını sağladı. Mertens'in kazandırdığı penaltıyı Osimhen gole çevirdi ancak sonrasında G.Saray hücum hattı tam bir gol kaçırma yarışına girdi. Son haftaların başarılı ismi Barış Alper inanılmaz golleri harcadı. Eğer Barış, son pozisyonda pas vermek yerine vurmayı tercih etseydi golü atardı. O kadar çok kaçırdı ki o vuruşu yapacak cesareti gösteremedi. Şu gerçek; Hatay deplasmanları Okan Buruk ve G.Saray üzerinde çok büyük baskı yaratıyor. Bu baskıya Mersin'de bir kez daha tanık olduk. (SABAH)
Bülent Timurlenk: "Hercai ve laubali futbolla golü yedi" | Hercai ve de laubali bir futbol oynuyordu Galatasaray, golü de öyle yedi. İlk yarıyı Süper Lig'de bu sezon ilk maçına çıkan bir kaleci karşısında sadece 8 hücum ve bir isabetli şutla bitirmenin elbette bir telafisi 45 dakika vardı. İkinci yarıda fabrika ayarlarına döndü gibi görünebilir G.Saray ama bu Sara'nın yokluğunda kim oynarsa oynasın dublörü bile olamayacağını değiştirmiyor. Beraberlik golü sonrasında ev sahibini boğan Galatasaray net fırsatları ya harcadı ya da ofsayta takıldı. Icardi'sizlik böyle bir şey işte… Batshuayi değişikliği gereksiz, 90+5'te Jelert anlamsızdı. Okan Buruk momentumu bozan adam, belli ki kontrolü kaybetti. Hakem Cihan Aydın gözünün önündeki penaltıyı yabancı VAR'a bıraktı. İlk yarıda G.Saray'ın verilmeyen bir penaltısı var. Türkiye'de dokunulmayan adam MHK Başkanı Ferhat Gündoğdu. Utanması olmadığından o koltukta oturmaya devam ediyor… (SABAH)
Uğur Meleke: "Merkezde Berkan-Torreira ile başlamak yanlıştı" | Karşınızda Dünya devleri var ve pekala böyle maçlarda orta sahayı sağlam tutmak isteyebilirsiniz. Ancak dün ligin belki de en problemli takımı Hatayspor’a karşı Okan Buruk’un merkezde Berkan-Torreira tercihini yadırgadım. Tuhaf bir seçimdi, zira karşınızda Bayern Münih yok! Zaten dün Mersin’de ilk 45 dakikada normal çizgisinin çok altında bir Galatasaray vardı sahada. Dün Mersin’de ilk 45 dakika boyunca temposuz, yavaş paslaşan, hücumda kaybettiği toplarda büyük boşluklar veren, bu yüzden de sürekli geri koşan bir Galatasaray vardı sahada. Tabii ki Sara’nın eksikliği kritik bir faktör. Ancak Sara’nın yokluğunda merkezde Kerem Demirbay’la değil Berkan’la başlamak tüm temel ayarlarını bozdu sarı kırmızılıların. Bu arada Galatasaray’ın dün ilk devrede yaşadığı bir başka handikap da (Sara ve Kerem Demirbay’ın yokluğunda) tüm duran toplara Mertens’in koşmasıydı. Özellikle orta çizgi yakınındaki toplara da Mertens geldi bu yüzden. 46’da Kerem Demirbay’ın girişiyle duran toplardaki bu dengesizlik ortadan kalktı sarı kırmızılılarda. (HÜRRİYET)
Tolga Ersarı: "Galatasaray'a Hatay çelmesi" | Şimdiye kadar Hatayspor’a karşı deplasmanda sadece bir kez, o da hükmen olmak üzere galip gelebilmiş olması maç öncesinde Galatasaray için ciddi bir uyarıydı. Ancak hem Okan Buruk’un hem de Galatasaraylı futbolcuların bu uyarıyı alamamış oldukları net bir şekilde görüldü.Evet, Hatayspor’un ligdeki durumu belli ve Galatasaray ile de aralarında kadro kalitesi açısından ciddi bir fark var. Ancak bununla birlikte Hatayspor’un çok da kötü bir kadroya sahip olmadığı ve teknik direktör değişiminin getireceği ivmeyi dikkate alması gerekirdi sarı- kırmızılıların. Hele bir de Hatayspor’a karşı yukarıdaki paragrafta belirttiğim gibi bir deplasman karnesi varken! Fakat bunların hiçbirini göz önünde bulundurmamıştı sarı- kırmızılılar ve hakemin başlama düdüğüyle birlikte bunun ceremesini sahada çekmeye başladılar. Aslında daha maç başlamadan Okan Buruk’un ilk on birde iki altı numara, Torreira ve Berkan Kutlu’ya yer vermesi dikkat çekti. Hatayspor karşısında Sara’nın yokluğunda iki altı numara ile oynamak doğru bir tercih miydi? Elbette değildi ancak bu tercihinden dolayı Okan Buruk’u çok da suçlayamayız. Çünkü geçen haftaki Başakşehir maçında da görüldüğü üzere Kerem Demirbay’ın performansı hiç umut vermiyor. İşte Okan Buruk’u bu konuda yani Kerem Demirbay’ın ve hatta Nelsson’un ve bunun da ötesinde diğer yedeklerin bir türlü yükselmeyen hatta her geçen gün daha da gerileyen form durumları nedeniyle eleştirebiliriz. (MİLLİYET)
Osman Şenher: "Rakibi küçümsersen bedelini ödersin" | Yenen gollere bakın, birbirinin kopyası. Dinamo Kiev, Ajax olmak üzere çok zor iki maç var. Okan Hoca’nın tedbirleri alması lazım. Kaan Ayhan sağ bek oynuyor. Çocuk iyi niyetle mücadele ediyor bir şey demiyorum ama o mevkide oynayacak futbolcunun daha tempolu, daha süratli, daha çabuk olması gerek. Sallai sanki o mevkide Kaan’dan daha iyi randıman verecek gibi görünüyor. Yunus bu sezonun yıldızı ama o da Başakşehir ve Hatayspor karşısında tekniğini, becerilerini sahaya koyamadı. Bir de anlayamadığım, Yunus’a ve Barış’ta çalım atma hastalığı var. Rakibi bir kere geçerlerse üç kere de top kaybı yapıyorlar. Kaybettikleri her top rakip atağına dönüşüyor. Demek ki Sara’sız bir Cim Bom düşünülemez. Sara ile beraber takımın futboluna da bir kalite geliyor. Bu kadar pas hatası yapmıyorlar. Osimhen gibi büyük bir yıldızın var, rakip iki savunma oyuncusuyla boğuşuyor. Hiç bir arkadaşı yanına gelip o bloğu dağıtmak için Nijeryalı futbolcuya yardım etmiyor. Gel de Icardi’yi arama! Bundan sonraki maçlarda dün gece olduğu gibi futbolcuların rakibini küçümsememesi lazım. Küçümsersen işte böyle bedeli ağır oluyor. Son sözüm de Belçikalı VAR hakemine... Defans futbolcusunun eli yerdeyken, top otuz santim yüksekten üzerine gelirken, oyuncu elini kaldırıyor ve topa tokat atıyor. Bu, dünyanın her tarafında, sana göre bana göre değil, kural olarak penaltıdır. (MİLLİYET)