Faik Çetiner: "Fenerbahçe işini biliyor" | Rövanş oyununda futboluyla ön plana çıkmayan Fenerbahçe, yine de istediği sonucu almasını bildi. İşini bilen hoca ve işini bilen oyuncularla bu takım Avrupa’da da “Biz varız” diyor. Not: Merak ettiğim konu ise şu: Bakalım tribün olaylarından dolayı Belçika takımına ne ceza verilecek? (FANATİK)
Serkan Akcan: "Kazanan modu" | Genç Yusuf ilk maçın da yıldızıydı. Üçlü savunmanın sol stoperi olarak son derece dengeli ve özgüvenli göründü. Attığı golü aslında ilk maçta da fazlasıyla hak etmişti. Gelişimi çok iyi gidiyor, takımın 8 tane stoperi varken sıranın 2006 doğumlu bir alt yapı futbolcusuna gelmiş olması ve Yusuf’un o şansı bu kadar iyi kullanması ülke futbolu adına da harikulade bir durum. Fenerbahçe sert bir deplasmanda 3-0’lık avantajını sonuna kadar kullandı, turu geçti. Eliminasyon formatının dünyadaki en başarılılarından biri olan Mourinho’nun ‘kazanan modu’nu açtığını görmek Avrupa Ligi’nde ilerisi için ülke futbolu adına daha da umut verici. (FANATİK)
Gürcan Bilgiç: "Derbinin gölgesinde" | Mourinho'nun hesabında tur için gereken skoru alıp, İstanbul'a dönmek vardı. Maç öncesinde "kazanmak için buradayız" dese de, sahadaki takımın vücut dilinde, "tabela bizim olsun" havasını gördük. 4. dakikada Dzeko'nun fırsatçılığıyla En-Nesryi'ye attırdığı golle aslında maçı bitirip, pazartesinin hazırlıklarına başladılar. Fenerbahçe kalan sürede vitesi boşa aldı. Yönetilmesi çok zor olan bir psikoloji aslında. Bir yanda maçtan umudu kesip, lige dönen Galatasaray, öte tarafta kazasız-belasız tur bileti ile İstanbul yolculuğunu planlayan Fenerbahçe. Normal şartlarda olsa bir çok eleştiri üreteceğimiz bir 90 dakika aslında. Ama maçın aklı da, fikri de orada değil. Sakatlıklar kulübeyi de isimsiz ve seçeneksiz bıraktı. "Mert Müldür dışında hamlem yok" demeye getirdi Portekizli hoca. Halbuki "nazar değmesin" denilen liderini; Dzeko'yu, Talisca veya Cenk ile korumaya da alabilirdi. İki gol de defansif hatalardan geldi. Amrabat'ın topla buluştuğu anda, hep kalecisini aklına koyması, takım rakip sahaya yerleşmişken 50 metre geriye koşturması da bir başka not. Anderlecht'in oyundan çekilip, kendi sahasında duvar ören Fenerbahçe'nin üstüne gelmesini, bir fazla orta saha ile önleyebilirdi halbuki Mourinho… Demek ki, topu rakibe bırakan bu oyunun kendi kaosuna inanıyor. Ekstra oyuncularının bir şeyler yapacağı ana güveniyor. Tabelaya bakarsanız da istediğini alıyor. (SABAH)
Banu Yelkovan: "Hayaller ve gerçekler" | Fenerbahçe, Anderlecht'in tur hayallerini boşa çıkarmayı bildi. Mourinho, maçtan önce, “Tecrübelerim bana Avrupa eleme maçlarında her şeyin olabileceğini söylüyor. 3-0 önde olmak büyük avantaj ancak önümüzde daha koca bir maç var, bu tur henüz bitmedi” dedi. Kazanan takımını bozmamış olması, sadece maç önü konuşmalarında değil, sahada da temkinli olacağının işaretiydi ve pazartesi günü oynanacak derbi yüzünden bazı as isimlerini yedek oturtacağını düşünenleri yanılttı. Gel gör ki sarı-lacivertlilerin formda golcüsü En-Nesyri bu işi o kadar uzatmaya niyetli değildi.Daha maç başlamadan, Anderlecht için kapanması zor bir fark vardı. Maç başladıktan sonra bir şey değişmedi. Ev sahibinin bütün çabasına rağmen son 16’ya kalan taraf, Mourinho’nun öğrencileri oldu. (HÜRRİYET)
Uğur Meleke: "Yusuf Akçiçek geliyor" | Dün akşam seansında İstanbul’da Kolombiyalı bir stoper başroldeyken, gece seansında Brüksel’de 19 yaşında bir Türk stoper parladı ışıl ışıl. 2006’lı Yusuf Akçiçek ilk maçın da yıldızıydı, iki golün üretiminde vardı. Rövanşta da attığı kritik golle turu getirdi Fenerbahçe’ye. Türk futbolu uzun boylu, solak, oyun kurulumunda da cesur, komple bir stoper kazanıyor. Tebrikler Yusuf. Böyle devam.