30 Nisan'da seçime gidecek Galatasaray'da mevcut yönetim kurulu sözcüsü Remzi Sanver açıklamalarda bulundu.
Genel kurul ve seçim süreciyle ilgili konuşan Sanver, sözlerini Attila İlhan'ın "Çünkü ayrılık da sevdâya dahil çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili" dizeleriyle sonlandırdı.
Remzi Sanver'in açıklamaları şu şekilde:
"Genel kurulumuz yönetimimizi mali olarak ibra etti, idari olarak etmedi. Denetim kurulu ise ibra edildi. Yargıtaya göre Türkiye'de dernekler hukukunun öngördüğü ibra mali ibradır. Yani idari ibranın dernekler hukukunda bir karşılığı yok. Dolayısıyla yönetimiz dernekler hukuku açısından ibra edilmiştir.
Diğer yandan idari ibrasızlık, Galatasaray tüzüğüne yani Galatasaray hukukuna göre genel kurulun yönetimden memnuniyetsizliğini ifadesi ve seçime git demesidir. İdari ibranın Galatasaray'ı her sene seçime götürebilecek bir dernek içi siyaset aracı olarak kullanılmasından duyduğumuz endişe mahfuz kalarak elbette ki genel kurul kararının ve tüzüklerin gereğini yaptık ve yönetim kurulu olarak derhal seçim kararı aldık. Genel kurulda 2022'nin bütçesi de kabul etmedi. Tüzüğe göre Galatasaray'ı geçen yılın bütçesiyle yönetmek kulübümüzün önünü tıkayacak bir durumdur. Dolayısıyla bu tıkanıklığın da önünü açmak için seçimleri en kısa sürede yapma kararı aldık. Tüzüğümüz uyarınca başkanımız ve yönetim kurulunun asıl üyeleri bu seçimde aday olmayacaklar. Medya organlarında yönetimimizin seçimde aday olmak için mahkemeye gideceği yönündeki haberleri üzüntüyle karşıladığımızı söylemek isterim. Bu hafta Cuma akşamı itibarıyla Galatasaray'ın yönetimine aday olacak değerli Galatasaraylılar belli olacaktır. Adaylarımız için Galatasaray televizyonu ve bütün iletişim kanalları bedelsiz olarak açık olacaktır. Ayrıca adaylara kulübümüze dair talep ettikleri finansal belgeler ve bilgiler de verilecektir.
Galatasaray Spor Kulübünün sahibi üyeleridir. En üst karar mercii de genel kuruludur. Yönetimler genel kurulun verdiği görevi yapmakla yükümlüdür. Genel kurul verdiği görevi alabilir de. Bazı davranış biçimlerinden duyduğumuz üzüntüye rağmen genel kurulun kararını saygıyla karşılıyoruz. Vicdanımız rahat. Herkes gibi bizim de hatalarımız oldu ancak her an Galatasaray'ı düşünerek halis niyetlerle hizmet etmeye çalıştık. Camiamızı birleştirmek, açılmış yaraları sarmak için elimizi yaptık. Devir teslim yapılana kadar da böyle devam edeceğiz.
Bu genel kurul ciddi bir tüzük değişikliği ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. 25 saati aşkın bir toplantı ve sabaha karşı yapılan oylamanın sağlıklı bir ortam oluşturduğunu söylemek kolay değildir. Genel kurulu iki güne çıkaran, idari ibrayı kaldırıp her yönetimin dönemi içinde bir defa karşılaşacağı bir güven oyu ihtas eden, denetim kurulunun yöntimden ayrı seçilmesini temin eden, Sportif AŞ'nin ve derneğin mali takvimlerini uyumlarından bir tüzük tasarısını hazırladık. Bunu yaparken hem geçmişten yararlandık hem de geniş katılımlı toplantılarla üyelerimizin görüşünü aldık. Bu metni genel kurula sunmak yönetimimize kısmet olmadı. Ancak dilerlerse bizden sonraki yönetime takdim etmekten mutluluk duyarız.
Genel kurulun galiba basına daha az yansıyan bir başka kararı da Otizm Yüzme Şubesi'nin kurulmasıydı. Bu kararı almaktan gurur duyuyoruz. Galatasaray Spor Kulübü, Türkiye'nin en büyük aydınlanma ve eğitim ortamlarından birine sahiptir. Türkiye'nin en önemli sivil toplum örgütüdür. O yüzden Galatasaray'ın nasıl durduğu önemlidir. İnsan haklarına dair, cinsiyet eşitliğine dair...
Bu fevkaladelik olmazsa Galatasaray Spor Kulübü Yönetim Kurulu Sözcüsü olarak sizlere son hitap edişim. Bu görevdeki hiçbir sözüm benim kişisel tasarrufum değildi. Ne zaman konuşacağım, ne zaman konuşmayacağım, konuşursam ne söyleyeceğimi başkanımız ve yönetim kurulundaki arkadaşlarımla beraber yaptık. Bir heyetin ortak görüşünü söylemek kolay değildir. Elbette mutabık olmadıkları da olmuştur. Bana gösterdikleri anlayış için şükranlarımı sunuyorum.
Elbette ki görevimi yaptığım sürece hep doğruyu söyledim ve doğruyu güzel söylemeye çalıştım. Ne kadar başarabildim bilmiyorum. Bazen sert olmam gerektiğini düşünenler oldu. Oysa ben Galatasaray'a yakışan bir üslup olduğunu düşünüyorum. Bu sadece benim inancım değil, bu böyle. Biz başkalarına uymayacağız, biz duruşumuzu sergileyeceğiz, çünkü biz Galatasaray'ız. İstemeden bazı insanları kırmış da olabilirim. Bunun için de herkesten özür diliyorum. Ben herkesten razıyım umarım siz de benden razı olursunuz.
Son olarak söylemek isterim ki; herkes birtakım görevlere geliyor. Önemli olan görevlere nasıl geldiğiniz değil, görevlerden nasıl ayrıldığınızdır. Sanıyorum Galatasaray bu açıdan da bir fark yarattı. Neticede idari görevler gelirler geçerler. Önemli olan camiamıza aidiyetimizdir, önemli olan Galatasaraylı olmaktır. Bir Galatasaraylı olarak her zaman hizmetinde olacağız. Bizden sonraki yönetime de her zaman çok başarılı olmalarını diliyoruz. Galatasaray'a hizmet aşkımızın devam edeceğini söylüyoruz. Nu sefer Tevfik Fikret olmasın, Attila İlhan olsun. Çünkü ayrılık da sevdaya dahil çünkü ayrılanlar hala sevgili... Teşekkür ederim"