Medipol Başakşehir Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, kulübe teknik direktör olarak dönmesiyle ilgili olarak, "Benim için Başakşehir hiçbir zaman risk olmamıştır. Futbolculuk kariyerim dahil en rahat ettiğim bir yer olmuştur. Sayın Başkan bu görevi benden istediğinde hiç düşünmeden kabul ettim. Mevcut kadronun potansiyelini bildiğimden hiç düşünmedim. Düşünmemim gerekirdi. Bana 35 yaşında kapılarını açtı. Başarımda, kariyerimde en büyük pay sahibi kulüp ve camialardan bir tanesi Başakşehir'dir" dedi.
Başakşehir'de nelerin değiştiği yönündeki soruya ise Belözoğlu, "Motivasyon, moral her meslekte olmazsa olmazlardır. Futbol ciddi bir organizasyondur. Teknik direktörlük futbolculuktan çok daha zor bir meslek. Başakşehir'in potansiyelini biliyorduk. Aykut Kocaman'dan fiziksel durumu iyi bir takım devraldık. Ufak dokunuşlar yaptık. Oyunculara eski bir ağabeyleri olarak yardım etmeye çalışıyorum. Sonuçta saha içinde performansı gösterecek onlardır. Başarıdaki en büyük pay oyunculardır. Onlardan güçlü bir oyun talep ediyorum. Bu ligde maç kazanmak akolay değil. Çok iyi iş çıkardılar. Ama henüz bir şey kazanmadık" ifadelerini kullandı.
SÜPER LİG PUAN DURUMU
"Oyuncular, onlara güvenildiğini gördüklerinde sahada neler yapacaklarını gösterirler" diyen Emre Belözoğlu şöyle devam etti, "Güven çift taraflıdır. Oyuncufdan neler alabileceğimi iyi bildiğimi düşünüyorum. Oyunculara ayrı ayrı planlamalar yapıyoruz. Onlara kendimizce gördüğümüz doğru ve yanlışları aktarıyoruz. Rakip analizi herkes yapıyor. Biz de yapıyoruz. Rakiplerimiz değerli. Kendi analizlerimizi daha fazla yapıyoruz. Kendi takımımın ne yapabileceğine daha önem veriyorum. Planlarımız var, doğru; ama kendi analizlerimize çok daha fazla önem veriyorum."
Başakşehir'deki kadro istikrarı oluştuğu yorumu için Başakşehir teknik patronu, "Futbolda bir takımın omurgası diye tabir ettiğimiz 7-8 kişinin olması avantajdır. Ancak oynattığım-oynatmadığım bütün oyuncuların adapte olmasını istiyorum. Şu ana kadar bazı gelişimler de oldu. İlk başta görev verdiğimiz, sonra vereceğimiz arkadaşlarımız olacak. Takım oyuncularının elinden geleni yapması çok önemli. Benim için değerli olan da bu" ifadelerini kullandı.
"Futbolda öğrenme yok, tekrarlar, ezberler var"
Futbolda öğrenme diye bir şey olmadığını kaydeden Belözoğlu şunları söyledi, "Alışkanlıklar, tekrarlar vardır. Oynamak istediğim oyunu futbolcu kardeşlerime ezberletmeye çalışıyorum. Futbolda öğrenme değil, ezberler var. Bize saha içinde ne kazandırıyorsa en çok onu tekrarlamamız gerekiyor.
Türkiye'de insanlar gerçekten futbolu çok seviyorlar. İlgi ve alakaları çok yüksek. Çok fazla bilgi olmadan fikir beyan ediyor. Hepimizin bunu çok karşılamamız lazım ama
top sizdeyken başka rakipteyken başka pozisyon alırsınız. Rakamlardan bağımsız bir teknik adamın hangi oyun felsefesi var, o daha önemlidir. Bizim bir oyun felsefemiz, oyuna bakışımız var. Onu futbolcu kardeşlerime belletmeye çalışıyorum. Çok iyi öğretmen olabilirsiniz ama saha içerisinde başka gerçekler vardır. Saha içinde diziliş önemlidir ama rakamlar çok kolay. Onları telaffuz etmek çok daha kolay. İşin zoru, onu uygulatmak.
"ŞAMPİYONLUK İÇİN TRABZONSPOR CİDDİ BİR AVANTAJ YAKALADI"
Şampiyonluk yarışı konusunda görüşleri sorulan Emre Belözoğlu şöyle konuştu,
"Trabzonspor rakamlarda da oyun gücü olarak da Abdullah Avcı geldikten sonra çok ciddi bir ivme yakaladı. Abdullah Avcı'nın gelişinin ardından ligdeki en başarılı takım Trabzonspor. Puan farkı da onların gücünü gösteriyor. Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe'nin kayıpları bu farkı artırdı. Futbolda hiçbir zaman bugün yoktur. Bugün bitmiştir. Onun için önümüzdeki maça odaklanmak gerekiyor. Trabzonspor ciddi bir avantaj yakaladı. Abdullah Avcı ve ekibi işine çok sarılan ve saygı duyuyorlar. Trabzonspor'un zor maçları var. Ama oyun disiplini kaybetmeyeceklerini düşünüyorum. Trabzonspor ciddi avantajlı. Çok maç var ama Trabzonspor'un avantajlı olduğunu kabul etmek lazım. Oyun gücü olarak da Abdullah Avcı'lı Trabzonspor'un avantajı var."
"KUPALARIN GELECEĞİ SENELER GELECEK"
Başakşehir'deki hedefleriyle ilgili olarak Emre Belözoğlu, "Hayalim teknik adamken de kupalar kazanmak. Başakşehir'de bu neden olmasın? Bir çok teknik adamdan olanak anlamında daha şanslıyım. Kulübün yapısı itibariyle Anadolu takımlarından çoka daha iyi şartlara sahibiz. Kupaların geleceği seneler, sezonlar geleceğini tahmin ediyorum" diye konuştu.
EDIN VISCA İÇİN TEKLİF VAR MI?
Edin Visca'nın önce Trabzonspor'la ardından Fenerbahçe ile anılması için de genç teknik adam, "Visca ile alakalı yönetimden bana gelen bir şey yok. Onunla ilgili bir gündem yok. Yöneticilerimizden de bana gelen bir şey yok. Visca'nın kalmasını istemem. Ama Türk futbol ekonomisini düşündüğümüzde yüksek transferler kolay değil. Eskisi gibi kulüpler rahat davranamayacaklar: Özellikle yapılandırma, döviz kurunun yükselmesi, maaşların yüzde 60-70'i yabancı para. Kulüpler de artık bütçelerini buna göre planlamalılar. Artık oyuncuyu yetiştiren geliştiren ve satan bir konuma geçmek durumundayız. En büyük arzum ve isteğim" ifadelerini kullandı.
Sinan Gümüş ve Burak Kapacak'ı takımında görmek istiyor mu?
Visca için kendilerine teklif gelmediğini tekrar hatırlatan Belözoğlu, "Sinan Gümüş ile ilgili de hiçbir tasarrufum yok. Devre arasında planlamalarımız var; ama Sinan Gümüş ile ilgili bir planımız yok. Kaliteyi artırabilecek ofansif gücü yüksek bir oyuncuyu düşünebiliriz. Tolgay Arslan bence çok başarılı. İtilya Ligi kolay bir lig değildir. Çok da iyi ve önemli bir oyuncu. İstediği bir ortamı bulduğunda sevildiğini hissettiğinde kendini gösterir. Şu anda da iyi bir sistem takımında bence çok önemli ve başarılı işler yapıyor. Avrupa'dan oyuncuları getirmekten çok oraya oyuncu göndermek taraftarıyım. Buraya dönmelerini istemem. Orada başarılı oldukları sürece, bence tek hedefleri orada kalmak olmalı. Bu Türk futbolcunun gelişimi için de çok değerli" açıklamalarını yaptı.
Oğuzhan Özyakup'un sezon sonu sözleşmesinin bitecek olmasıyla ilgili olarak da Emre Belözoğlu, "Oğuzhan çok değerli ve iyi bir oyuncu. İyi dönemlerinde hem Beşiktaş'a hem Milli Takıma ciddi hizmetleri oldu. Bunlar önemli ve değerli isimler. Onları da birebir tanıdığım için başarılı olmalarını isterim. Oğuzhan'la ilgili bir tasarrufum olmadı. Ama sezon sonu bazı fırsatlar olabilir. Kulüpler artık ciddi tasarruflar yapmak durumundalar. Kendi oyuncunu yetiştirip, geliştirmek zorundasınız. Transfer dönemi geldiğinde önümüze fırsatlar doğarsa ona göre hamlemizi yaparız. Tamamen kapıları kapatmış gibi olmayayım ama şu an için Oğuzhan için de girişimimiz yok. Şu anda hiçbir çalışmamız olmadı" dedi.
"FENERBAHÇE'NİN DEĞİŞMESİ SEREKİYORDU"
Fenerbahçe'ye geldiğinde yaptığı çok sayıda transfer için Emre Belözoğlu, "Fenerbahçe'ye geldiğim dönemde takımın çok net değişmesi gerekiyordu. Beni tanıyanlar bilir 17-18 transfere sıcak bakmam ben, takımda bu kadar transfer olsun istemem ama o dönem Fenerbahçe'de bu şarttı" diye konuştu.
"HER TÜRLÜ TEPKİ ALIYORUM..."
"Ben her türlü tepki alıyorum. İyi, kötü, güzel, çirkin..." diyen Başakşehir Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Mesleğimizin getirdiği şöhretin zorlukları var. Sevildiğinizi hissetmek güzel duygu. Sevildiğiniz hissetmek, insanların sizden beklentisi olması gurur verici şeyler. Şu an ben onları yaşıyorum. Ailemden zamanımı çalıp işime veriyorum. İşimde başarılı olmalıyım ki ailemden kıstığım vaktin bir değeri olsun. Ailemle böyle bir anlaşma yaptık. Aileme bunun sözünü verdim" ifadelerini kullandı.
Futbolculuk kariyerinin son 6-7 yılında hocalarına yardımcı antrenör gibi destek olmaya çalıştığunu kaydeden Belözoğlu, şunları söyledi, "Birbirinden değerli teknik adamlarla çalıştım. Birini öne çıkarmak hakkaniyetsizlik olur. Hepsinin iyi yönlerini aldım. 'Bunu asla yapmam' dediğim şeyler de oldu. Günümüz hocalarını da takip edip sentez yapıyorum. Elinizde tuttuğunuz telefon bile yılda 4 kez güncelleme gönderiyorsa, biz de kendimizi güncellemeli ve yenilemeliyiz. Bu ülkenin evladı olarak milli takımı çalıştırmayı çok isterim. Ancak öncelikli hedeflerimiz var. Daha başarılı olmak istiyorum. Daha çok yolun başındayım.
Yarım kalmış hikayeler çok. Ama hedeflerimi hayallerimi gerçekleştirmek için futboldan sonra biraz daha dinlenebilirdim. Hedeflerim ve hayallerim hiç bitmeyecek. Futbolculukta olduğu gibi teknik adamlıkta da sınırlar yok. Başarı sınırlarını zorlamaya çalışacağım. Başarılı oynamak adına, kendi oyunumu takımlara ve oyunculara ezberleten bir teknik adam olmak istiyorum."